Nietzsche Ağladığında -Kitaptan Notlar-

Artık bakması için konsantre olması gerekmiyordu. Artık retina ve korteks tam bir işbirliği içinde.. Sayfa: 11

 

Sizden iyileştirmenizi istediğim Nietzsche’nin bedeni değil, ümitsizliğidir. Sayfa: 18

 

Evlilik ve ona eşlik eden mülkiyet ve kıskançlık ruhu tutsak eder. Sayfa: 22

 

…ne kadın ne de erkeğin artık zayıflıklarıyla birbirlerine zulmetmeyecekleri günlerin geleceğini umuyorum.” Sayfa: 22

 

Belki part-time bir evlilik bana uygun olabilir.. Sayfa: 26

 

Hayalinde bir süpürge kaptı ve bütün cinsel düşünceleri sildi süpürdü. Sayfa: 30

 

Üçümüzün zihinsel bir yaşamı paylaşacağımıza, birlikte ciddi felsefi çalışmalar yapabileceğimize inanmıştım. Sayfa: 34

 

Bizim kardeş beyinlerimiz vardı; yarım sözcükler, yarım cümlelerle, yalnızca hareketlerle birbirimize çok şey anlatabiliyorduk. Sayfa: 36

 

Bakışlarının adeta gizli bir defineyi korurmuşçasına içeriye baktığını. Sayfa: 67

 

Bazen baş ağrılarımın, beynimdeki doğum sancıları olduğunu düşünüyorum. Sayfa: 75

 

Fiziksel açıdan sağlıklı olmanın, toplumsal ve psikolojik açıdan sağlıklı olmaya bağlı olduğunu düşünüyorum. Sayfa: 81

 

Dürüstlük-dürüst sorular, dürüst cevaplar- en iyi ilaçlardır. Sayfa: 86

 

Genellikle sorulmayan soru en önemli sorudur! Sayfa: 88

 

Ama rağbet görmeyen bir gerçeğin, herşeyi zorlaştırmanın iyi olan bir yanı var mıdır? Sayfa: 88

 

“Neysen o ol. Gerçekler olmadan kişi kim ya da ne olduğunu nasıl keşfedebilir?” Sayfa: 89

 

“Ümit mi? Ümit en son kötülüktür!
..Pandora’nın kutusu açılıp, Zeus’un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit. O zamandan beri, insanlar yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladı. Fakat Zeus’un arzusunun, insanların, kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.” Sayfa: 90

 

Her insanın ölümü kendine aittir. Ve herkes kendi tarzını belirleyebilmelidir. Sayfa: 91

 

Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır.. Sayfa: 91

 

Gerçek onsuz yaşayamayacağımız bir yanlıştır..
Gerçeğin düşmanı yalanlar değil, inançlardır.. Sayfa: 98

 

Yalan, yeni yalanlar doğurur.. Sayfa: 99

 

“Düşünceler, duygularımızın gölgesidir; ama her zaman daha karanlık, daha boş ve daha sade.” Sayfa: 100

 

Kemikleri, eti, bağırsakları ve kan damarlarını kaplayan deri nasıl insan görünümünü katlanabilir hale getiriyorsa, ruhun ajitasyonu ve ihtirası da kibirle kapatılmıştır; kibir, ruhu kaplayan deridir. Sayfa: 101

 

…kaba birini taklit edebilecek kadar huysuzluğum üzerimde bugün.. Sayfa: 102

 

Acaba bu zeka bir deliye mi yoksa dahiye mi ait? Sayfa: 107

 

“Gördüğü birşeye yapışıp kalmakta inat eder; ama buna sadakat der.” Sayfa: 109

 

“Herşeyin derinine inmek: Bu zahmetli bir özellik. İnsanın gözlerini hep yorar ve sonunda insan isteyebileceğinden daha fazlasını bulur.” Sayfa: 109

 

Birinin kendisini başka birine açması ihanetin kapılarını açar ve ihanet insanı çok rahatsız eder değil mi? Sayfa: 119

 

Bazıları ise o anda yaşadıklarını daha önce de yaşadıkları gibi bir duyguya kapıldıklarını belirtiyorlar. Fransızlar buna deja vu diyorlar.. Sayfa: 120

 

Hegel ölüm döşeğindeyken, kendisini bir tek öğrencinin anladığını, ama onun da yanlış anladığını söylemiş! Sayfa: 123

 

Yanından geçen bir soru, en küçük soru tohumu, ana değdiği noktada filizlenip yeni sürgünler veriyordu. Sayfa: 123

 

“Beni öldürmeyen şey, beni güçlendirir.” Sayfa: 124

 

Belki ‘ben’ ve bedenim, zihnimin arkasından bir dolap çeviriyordur. Bildiğiniz gibi zihin, tuzaklarla dolu arka sokaklarda gezinmeye bayılır. Sayfa: 125

 

Yalnızlık, hastalıkların üreyebileceği en uygun ortamdır. Sayfa: 129

 

Hiçkimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemler kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir. Sayfa: 137

 

İnsanlar vedalaşırken, genellikle olayın sürekliliğini inkar eden sözler dile getirmeyi severler: Birbirlerinden ayrılırken ‘Auf Wiedersehen’ yani tekrar görüşene kadar, derler. Yeni bir araya gelme planları yapmakta çok aceleci davranırlar, ama bunu unutmakta daha da acelecidirler. Sayfa: 173

 

“bir erkek ancak bir erkek gibi davranarak onun içindeki kadının ortaya çıkmasına yol açar.” Sayfa: 202

 

Bazen herkesin gizli bir anahtar cümlesi vardır diye düşünüyorum. Sayfa: 231

 

Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınav. Sayfa: 233

 

İnsan dostunu, düşmanından daha zor affediyor. Sayfa: 251

 

..insanları etkilemek için akılcılığı bir kenara bırakıp daha aşağı düzeydeki becerileri kullanırsak, elimize geçenin daha ucuz ve daha aşağı düzeyde bir insan olacağıdır. Sayfa: 259

 

Kayalığa yapışan bir midyenin direnme gücü var onda.. Sayfa: 273

 

Belki benim öğrencilerim henüz dünyaya gelmediler. Benim günlerim yarından sonraki günler. Bazı filozoflar ölümlerinden sonra doğarlar! Sayfa: 302

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *